Ay: Aralık 2016

Kırk Hadis-i Şerif – 2. Hadis

Kırk Hadis-i Şerif 2. Rahmeti Gazabımı Geçti. Bu hadis-i şerif bir ‘kudsi hadis’tir. Yani mana bakımından Cenab-ı Hakk’a, sözleri bakımından Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz’e aittir. Cenab-ı Hak hem rahmet hem de gazap sahibidir fakat rahmeti gazabından çok daha geniştir. Zira o gafur ve rahimdir, kullarına çok merhametlidir. Rahmeti ile dünyada bütün kullarına nice nimetler bahşeder,

Kırk Hadis-i Şerif – 1. Hadis

Kırk Hadis-i Şerif 1. Cennetin Bedeli, “Lâ ilâhe illallah”tır. “Cennetin bir bedeli var mı?” diye sorulduğunda, Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz bu hadis-i şerifte zikredilen cevabı vermişlerdir. “Lâ ilâhe illallah: Allah’tan başka ilah yoktur” sözü kelime-i tevhiddir ve Müslümanlığın giriş kapısıdır. Bu sözle alemlerin mutlak hakiminin Allah olduğu, gerçek hükümranlığın sadece O’na ait bulunduğu kabül edilmiş olur.

Cemaat ve İtaat

İnsan: Muhtaç varlık. Doğduğunda diğer bütün canlılardan daha aciz, daha muhtaç. Büyüyüp geliştiğinde, bir fert olarak ayakları üstüne durmaya başladığında sona ermiyor bu durum. Allah, insanı diğer insanlarla hayatı paylaşmak ve bir arada yaşamak üzere kurgulamış. İnsan, insana muhtaç. Maddede ve manada… Alıp başımızı, ıssız dağ başlarında yalnızlığımızın kuytularında yaşama şansına sahip değiliz. Bizi bir

Cemaatsiz Cennet Bulunmaz

Nimetlere ulaşmanın bir çok yolu vardır; ancak bir yol var ki bütün yolların en emniyetlisi, en sevimlisi ve en verimlisidir. Bu, sırf Allah rızası ve muhabbetullah üzere kurulmuş bir takva cemaatına katılıp, Allah sevgisi üzerinde yaşamak ve o sevgi içinde dünyadan ayrılmaktır. Kim istemez şerefli, edebli, terbiyeli, sevgili bir Müslüman olmayı? Kim arzulamaz Yüce Mevla’nın

Huzur Cemaattedir, Yalnızlıkta Değil.

İslam tevhid dinidir ve bizden tevhid (Allah rızası etrafında birlik) istemektedir. Bir mümin olarak bu tevhide (birliğe, cemaate) kalben, fikren, fiilen, kısacası hayatımızla iştirak etmemiz gerekmektedir. Ne yazık ki günümüzde müslümanların en büyük sıkıntısı birlik şuurundan uzak bulunmaları ve cemaatin ne kadar gerekli olduğunu unutmuş olmalarıdır. Dinimiz ancak cemaatle yaşanır. İnsanın kemalâtı cemaatle tamam olur.