Şa’bân-ı Şerif Ayının Oruçları

Şa’bân-ı Şerif Ayının Oruçları

Şa’bân-ı Şerif’in Başında Ortasında ve Sonunda Üç Gün Oruç

İmâm-ı Hobevî (Rahimehullâh)ın nakline göre; Nebî (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Her kim Şa’bân’ın başından, ortasından ve sonundan üç gün oruç tutarsa, Allâh-u Te’âlâ ona yetmiş peygamber sevâbı yazar.  Allâh-u Te’âlâ’ya yetmiş sene ibâdet etmiş gibi olur. O sene ölürse şehit olarak ölür.” (Zübdetü’l-vâ’izîn, el-Hobevî, dürretü’n-nâsihîn, sh: 235)

Şa’bân-ı Şerif’te Bir Gün Oruç

Safuri (Rahimehullâh)ın naklettiği bir rivayete göre; Rasûllullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kim Şa’bân’dan bir gün oruç tutarsa, Allâh-u Te’âlâ onun cesedini cehenneme haram kılar. Cennetlerde Yûsuf (Aleyisselâm)a omşu olur. Allâh ona Eyyûb ve Dâvûd (Aleyisselâm)ın sevaplarını verir.” (es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis,1/142)

Şa’bân-ı Şerif’te Üç Gün Oruç

Safuri (Rahimehullâh)ın rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfte şöyle vârid olmuştur:

“Şa’bân cehennemden bir kalkandır. Bana kavuşmak isteyen üç gün de olsa onda oruç tutsun.” (es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis,1/142)

Safuri (Rahimehullâh)ın rivayet ettiği diğer bir hadîs-i şerîfte şöyle vârid olmuştur:

“Ramazan ayının orucu için, Şa’bân orucu ile bedenlerinizi temizleyin. Herhangi bir kul Şa’bân ayında üç gün oruç tutsa, iftarından önce de bana  defalarca salevat okusa, mutlaka Allâh-u Te’âlâ onun geçmiş günahlarını bağışlar. Cibrîl bana bildirdi ki; şüphesiz Allâhû Te’âlâ bu ayda üç yüz rahmet kapısı açar.” (es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis,1/142)

Şa’bân-ı Şerif’in İlk ve Son Perşembe Oruçları

Ebû Abdillâh el-Hubeyşî (Rahimehullâh)ın rivayet ettiği bir hadis-î şerîfte şöyle vârid olmuştur:

“Şa’bân’ın ilk ve son Perşembesini oruçla geçireni, rahmet ile cennete girdirmek Allâhû Te’âlâ üzerine bir hak olur” (Ebû ‘Abdillâh el-Hubeyşî, el-Berake fî fazli’sa’yi ve’-hareke, rakam:785, sh:249, es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis,1/142 )

Şa’bân-ı Şerif’in Eyyâm-ı Bîyd (on üç, on dört, on beş) Oruçları

Hicrî takvime göre her ayın on üç, on dört, on beşinci günlerinin orucu çok faziletlidir. Rasûlüllâh (s.a.v.) bu günlerin orucunu yolculuklarında bile terk etmemiştir.

Huseyn ini Ali Ebî Tâlib (r.a.)dan rivayet edilen bir hadis-i şerîfte Rasûlüllâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur;

Eyyâm-ı Bîyd  (her ayın on üç, on dört, on beşinci gününün) oruçlarının ilk günü üç bin senenin, ikinci günü on bin senenin, üçüncü günü ise on sekiz bin senenin orucuna denk olur.” (İbnü Şâhîn, et-Terğib fî fazâili’l-a’mâl, rakam: 535, 1/154)

Enes (R.A.)dan merfû’an rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlullâh  (s.a.v.)in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur:

“(Herhangi bir aydan) on üç, on dört, on beşinci günler olan eyyâm-ı bîydı  ouçlu geçirene, Allâh birinci gününde on bin sene, ikinci gününde yüz bin sene, üçüncü günde ise  üç yüz bin senelik ecir (oruç sevâbı) verir.” (Ebu’l Kâsım el-Huseyn, el-Emâilî, Süyûtî, el-Le’âlî, 2/107)  

Ahmed ibni Hicâzî  (Rahimehullâh)dan rivayet olunduğuna göre;

“Dört şey kabir azabını hafifletir. Bunlar da her an ve her zaman Kur’an okumak, her mekânda yetime ikrâm etmek, Receb ve Şa’bân’ın eyyâm-ı bîyd oruçlarını tutmak, gece yarısı namaz kılmak ki; o kalbi nurlandırır ve Rahmân’ın rızâsını celbeder.” (Ahmed ibnü Hicâzî, Tuhfetü’l-ihvân, sh:13)

Lalegül Dergisi ve Şa’bân-ı Şerîf Risalesi (Cübbeli Ahmet Hocaefendi)

 

 

 

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir