İbretlik Bir Hikaye; Kabirde Konuşan Genç Hz. Ömer’in (R.A.) halifeliği döneminde ibadet ehli, son derece takva sahibi bir genç vardı. Hz. Ömer’in hayret ve takdirle izlediği bu gencin kalbi, Allah ve Rasulü’nün (A.S) sevgisiyle doluydu. Vakit namazlarında cemaati kaçırmaz, namazdan çıkar çıkmaz evine döner ve ihtiyar babasının hizmetini görürdü.
Kader Kader, Cenab-ı Hakkın başlangıcı ve sonu olmayan ilmiyle, bütün varlık âleminin ve içindeki olmuş ve olacak bütün yaratılanların nasıl olacaklarını, ne zaman vücuda geleceklerini ve nasıl yaşayacaklarını her türlü ayrıntısı ile bilmesi ve aynısını da kader levhasına yazmasıdır. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır. Allahü teâlâ,
Nefis Terbiyesi Nefs Nefs, “insanın kendi, maddî benliği, egosu”dur. Nefs hep daha çok ister, insanı felaketlere, haramlara, zulümlere ve günahlara sürükler. Nefsinin arzularına yenilen kişi aynı zamanda kişiliğinden ödün vermiş, benliğini zaafa uğratmıştır. Nefis, insanı mahcup edecek ve günaha sevk edecek davranışlara ortam hazırlar. Nefsin insanı kötülüğe sevk etmesi nedeniyle genelde kınanmış olmakla beraber, nefisle
Kaza Namazı Nedir? Namazını kılmamış olan kimse bir vakit namazını vaktinin dışında kılarsa o namazı kaza etmiş olur. Yani vakit namazını vaktinin dışında kılmaya kaza denilmektedir. Ayrıca namazı vaktinde kılmaya da namazı eda etmek denmektedir. Haz. Peygamber Efendimiz(sav)in bu konudaki ifadesi şu şekildedir; “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, hatırladığı vakit
HZ. MEHDİ Mehdi; Sözlükte “doğru yolu bulmak; yol göstermek, rehberlik etmek” anlamındaki hüdâ (hedy, hidâyet) kökünden türemiş bir sıfat olup “hidayete erdirilmiş, kendisine doğru yol gösterilmiş kişi” demektir. Ebû Sa’îd el-Hudrî (RA) dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: