Kategori: Kur’ân-ı Kerîm

Emanet “Kur’ân-ı Kerîm İnsanlığa İlâhî Emanettir”

Emanet “Kur’ân-ı Kerîm İnsanlığa İlâhî Emanettir” Emanet; Kur’ân-ı Kerîm, kâinata indirilen en büyük, en ağır ve en şerefli bir emanettir. Cenâb-ı Hak, “Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, hiç şüphesiz onu Allah’ın korkusundan paramparça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz ” (Har 59/21) buyurmuştur.

İnsanın Aynası

İnsanın Aynası Kur’ân-ı Kerim İnsanın Aynasıdır; Yüce Allah’ın kitabı, insanın aslını gösteren bir aynadır. Herkes onunla kalbini görür, nefsini tanır, aklını ölçer, sıfatlarını seyreder, ahlâkını kontrol eder, hangi sınıfa girdiğini tesbit eder. Bu ilâhi ayna yanılmaz, yanıltmaz, aldatmaz; o nasıl gösterirse, ne derse öyledir. Buna göre herkes kendisini çek etmeli, haline çeki düzen vermelidir. Vermelidir ki

Kur’ân-ı Kerim Kâinatın Kalbidir

Kur’ân-ı Kerim Kâinatın Kalbidir Kur’ân-ı Kerîm, kâinatın ve özellikle insanlığın ruhudur, canıdır, kuvvetidir, nefesidir, âlemin ayakta durması için en büyük garantidir. Kur’ân-ı Kerim elimizde, dilimizde ve gönlümüzde bulunduğu sürece kıyamet kopmayacaktır. Onunla amel edildiği sürece, şahıs ve milletlerin de düzeni yıkılmaz, huzuru bozulmaz. Onunla öğretilen ilâhî dostluk ve ahlâk terkedilince, ortada insan ve insanlık diye

Kur’ân-ı Kerîm Şifadır

Kur’ân-ı Kerîm Şifadır Allah Teâlâ yüce kitabın iman edenlerin kalbine bir şifa olarak indirmiştir (lsrâ 17/82). Kur’ân-ı Hakim, öyle yüksek ilim, hikmet, edep ve ölçüler içerir ki onları içine sindiren her kalp şifa ve safa bulur. Onu inkâr veya ihmal edenlerin ise kalbi kurur. Kalbi kuruyan insan manen ölür, bu durumda âlem için onun yokluğu

Kur’ân-ı Kerîm Kulu Allah’a Götüren Nurlu Bir İptir

Kur’ân-ı Kerîm Kulu Allah’a Götüren Nurlu Bir İptir Kur’ân-ı Kerîm, hadiste belirtildiği gibi, bir ucu Rabbimiz’de, bir ucu bizde olan, kendisine yapışanı Allah’a ulaştıran, iman ve amel edene dünyada şeref, ahirette saadet temin eden nurlu, kutlu, tatlı bir kitaptır (lsrâ 17/9). Kur’ân-ı Kerîm, kendisini inkâr ve ihmal eden için ise bir hasret ve pişmanlıktır (lsrâ