Kırk Hadis-i Şerif 11. Cenab-ı Haktan af ve afiyet talep edin. Zira bir kimseye( imanî hususlarda) yakîn ihsan buyurulduktan sonra, afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir. İslâm dini, insanın dünyada da ahirette de huzur ve mutluluğunu esas alır; emir yasak ve tavsiyelerinin başlıca hedefi budur. Başka bazı din ve kültürlerde olduğu gibi manevi kurtuluş için acı
Kırk Hadis-i Şerif 10. Utanmadıktan Sonra Dilediğini Yap. Hz.Peygamber s.a.v. Efendimizin nübüvvetle görevlendirilişinin ilk yıllarında sık sık tekrar buyurduğu bu hadis-i şerif, hayâ duygusunun insanı fenalık yapmaktan alıkoyma özelliğine, hayasızlığın ne büyük ayıp olduğuna işaret eder. Bir ilahi lütuf olarak insana bahşedilmiş olan utanma duygusu yani hayâ iki türlüdür.Birincisi Cenab-ı Hak’tan utanma, ikincisi insanlardan utanma.
Kırk Hadis-i Şerif 9. “Sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabı ve yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin En şerliside sonradan uydurulanlardır.” Bu hadis-i şerifte buyurulan “Allah’ ın kitabı” mukaddes kitabımız Kur’ an-ı Kerim, “Muhammed’ in yolu” Efendimiz s.a.v.’in sünneti seniyyesidir. İkisi birden mücella dinimiz İslam’ın en temeli ve ana kaynağıdır. “Sonradan uydurulanlar” ise “bid’at” diye tarif
Kırk Hadis-i Şerif 8. İşlerin ancak sonuna itibar edilir. Bir amelin kıymeti, geçerli veya geçersiz oluşuna, kabul veya reddedilmesi sonucuna göredir. Sonuç güzel olursa, o zaman yapılan işin bir değeri olur. Neticesi iyi olmazsa yapılan işin ne kıymeti olabilir? Bu hadisi şerif, Müslüman bir zatın müşriklerle savaşırken aldığı yaranın acısına dayanamayıp, kendi canına kıyması üzerine
Kırk Hadis-i Şerif 7. Dünyadan Rağbetini Kes ki Allah Seni Sevsin. İnsanların Elinde Olandan da Rağbetini Kes ki İnsanlar Seni Sevsin. Sahabe-i Kiramdan bir zat Hz. Peygamber s.a.v Efendimiz’e : “Ey Allah’ın Elçisi, bana öyle bir amel göster ki onu yaptığım zaman beni hem Allah sevsin, hemde halk sevsin.” dediğinde, Efendimiz bu hadis-i şerifle cevap vermişti.