Hz. İbrahimin İkinci Oğlu Hz. İshâk İbrahim (a.s)’in Hz. Sâre’den doğan ikinci oğlu. Hz. Sâre’nin çocuğu olmadığı için kocasına cariyesi Hacer’i hediye etmiştir. Hz. Hacer Hz. İsmail’i doğurunca, Hz. Sâre üzülmüştür. Hz. İbrahim yüz yirmi yaşında Hz. Sâre doksan yaşında iken Allah’ın bir lütfu ve mucizesi olarak İshak (a.s) doğmuştur (bk. Hâkim, Müstedrek, 11, 556).
İbrahim Aleyhisselam’ın Oğlu Hz. İsmail Aleyhisselam İsmail aleyhisselam, Şam diyarında (Filistin, Suriye) doğdu. Babası İbrahim aleyhisselam, Allahü Teala’nın emriyle, annesi Hacer Hatunla birlikte İsmail Aleyhisselamı Mekke’ye götürdü . Yanlarına bir miktar yiyecek ve su ile birlikte şimdiki Kâbe’nin bulunduğu yere bırakarak Şam’a döndü. Bir rivayete göre İbrahim aleyhisselam Hacer Hatunu Kâbe’nin bulunduğu yere bırakınca o: “Sen bizi kime bırakıyorsun.
Hz .Lut Aleyhisselam Kur’ân-ı Kerîm’de ismi bildirilen peygamberlerden. İbrahim aleyhisselamın kardeşinin oğludur. İbrahim aleyhisselam ve ona inananlarla birlikte Nemrûd’un memleketinden hicret edip Şam’a geldikten sonra, Lut Gölü yanındaki Sedum şehri halkına peygamber gönderildi. İnsanlara İbrahim aleyhisselamın dînini tebliğ etti. İbrahim aleyhisselamla birlikte Bâbil’den hicret edip, Şam diyârına geldikleri zaman Cebrâil aleyhisselam gelerek Lut Gölü civârındaki Sedum
Hz.Adem’in 19. Kuşaktan Torunu Hz.Salih. Hz. Sâlih, Kur’an-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerden biri.[2] Semud kavmine gönderilen peygamber olup Hz. Nuh’un oğullarından Sam’ın neslinden olup Hz.Âdem’in 19. kuşaktan torunudur. Hz. Sâlih, Şam ile Hicaz arasında “Hicr” denilen yerde yaşayan “Semud” kavmine peygamber gönderilmiştir. Bu kavim de dağları delmiş, taşları oymuş, kendilerine pek sağlam binalar yapmışlardı. Fakat,
Nûh Aleyhisselamın Oğlu Sâm’ın Neslinden Hz. Hud Aleyhisselam Bakara Sûresinin 285 . Ayetinde Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş