Kur’an’ın Dostluğu Haf’s b. Gıyâs (rahmeyullahi aleyh) der ki; “Evimin yakınlarında fâsık bir komşum vardı. İnsanlar onun kötülüğünden korktuğundan aciz duruma düşmüşlerdi. Öldüğünde onu rüyamda peygamberlerin, velilerin arasında gördüm. Başında nurlu bir sarık vardı. Ona: – Sen fâsıklık ederdin. Şu yüksek dereceye nasıl ulaştın? Dedim. – Sus! Kur’an’ı okuyan fâsık olmaz dedi. – Sen Kur’an
Böceğin Rızkı Hazret-i Süleymân (a.s.) bir gün, deniz kenârında oturmuşlar idi. Bir karıncanın geldiğini gördü. Ağzında bir yeşil yaprak tutardı. Deniz kenârına ulaşdı. Sudan bir kurbağa çıkdı. O yaprağı karıncadan alıp, denize döndü. Karınca geri döndü. Karıncadan sordular ki, – Bunun hikmeti nedir. Karınca cevâb verdi ki, -Bu deryânın ortasında, Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretleri
Hz. İsa ve Havarileri İsa aleyhisselâm otuz yaşında iken İsrail Oğullarına peygamber olarak vazifelendirildi. Hazreti Allah bu büyük peygamberinin gelişini Kur’ân’ında meâlen şöyle beyan ediyor: «Habîbim, Meleklerim Meryem’e şöyle dediklerini de an: Ey Meryem! Allah sana kendi tarafından bir kelime, bir mucize olarak vücud bulacak bir çocuk müjdeler. Onun adı Meryem oğlu Mesîh isa’dır.
Eshab-Keyf (Mağara Arkadaşları) Hazreti Isa aleyhisselâmdan sonra încil ehlinin işi karmakarışık, alt üst olmuş, aralarında günahkârlar büyümüş, hükümdarlar azgınlaşmış ve putlara tapar; putlar için kurbanlar keser hale gelmişlerdi. Bu yolda en ileri gidenlerden birisi de Rum hükümdarlarından Dekyanus idi. Bu hükümdar Rum diyarını dolaşıp putperestliği kabul etmeyen Isa ümmetini katlediyordu. Dekyanus bu gezisi sırasında
HZ YUNUS Hz Yunus dahi, enbiya-ı Benî İsrail’den olup, Nineva ahalisine men’us oldu. Ve onları tevhide davet etti. Onlar putlarını terk eylemediler. “Allah tarafından azap gelecek ve kırk güne kadar Nineva şehri yere batacak “ diye korkuttu, yine kulak asmadılar. Hazreti Yunus dahi onlara darıldı ve meyus oldu. Gazap ve hiddet ile “Dicle” kenarına indi