PEYGAMBERE BAĞLILIK Mekke’nin fethinden sonra İslâm’ı kabul edenler arasında Hz. Ebû Bekir’in babası Ebû Kuhâfe de bulunuyordu. Yaşı sekseni aşmış, âmâ bir kişi olan Ebû Kuhâfe, Hz. Peygamber’in huzurunda hidayete ermekte geç kalmışlığını telâfi edercesine aşkla kelime-i şehadet getiriyordu. Bu esnada sevinmesi gereken “Sıddıyk” (yürekten tasdik edip, sorgusuz sualsiz bağlanan) lakaplı Ebû Bekir ağlıyordu. Fakat
Tasavvufun Kaynağı İslâm’ın daveti insan içindir. Davetin hedefi, ilâhî terbiye ile buluşmaktır. İnsanların fıtratları çok değişiktir. Her bir insanın Allah ile muhabbeti ve münasebeti taşıdığı fıtrata göre farklılık arzeder. Bunu ifade için ârifler,”Allah’a giden yollar mahlûkatın sayısıncadır” derler. İşte tasavvuf büyükleri, dinin asıllarından hiçbir taviz vermeden, değişik usuller kullanarak insana ulaşmaya, onu keşfetmeye, kabiliyetlerini geliştirip
Tasavvufî Hayat Tasavvuf bir din değildir, dini anlatmanın ve yaşatmanın en kolay yoludur. Allah ve Resûlü’nün (s.a.v.) öğrettiği edep üzerine kurulmuş manevî ve ahlâkî eğitim sistemidir. Temel metodu, aşk ile gönülleri Hakk’a bağlamaktır. Temel usulü, tövbe, ihlas, farzları eda, haramlara veda, zikir, rabıta, sohbet, hizmet ve edeple nefsi terbiye etmektir. Hedefi, Allah Tealâ’nın rızasına ulaşmış
Camiye Giderken Okunacak Dua “Allah’ım, benim kalbime nur, lisanıma da nur ver. Kulağıma nur ve gözüme de nur ver.Arkamdan nur, önümden de nur ver. Üzerimden nur, altımdan da nur ver. Allah’ım bana nur ver.” (Tirmizi)
İBLİSİN İTİRAFLARI İbn-i Abbas (r.a) Hz.’ inden naklen Muaz b, Cebel rivayet ediyor : -Bir gün Resullullah (s.a) ile beraberdik. Ansardan birinin evinde toplanmıştık.. Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi : -Ev sahibi….. içerdekiler… Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir dileğim var. Bunun üzerine, herkes