Etiket: Nefs

Peygamberliğin ve Evliyalığın Hakikati

Peygamberliğin ve Evliyalığın Hakikati   Buraya kadar anlatılanları bilmeyen, peygamberliğin hakikatinden hiçbir şey bilmiyor demektir. Bildiği, sadece peygamberlik ve evliyalığın, insan kalbinin üstünlük derecelerinden biri olduğudur. Bunu da suret ve işitme ile bilmektedir. Peygamberliğin hâsıl olmasında üç hususiyet vardır: Biri, bütün insanların uykuda iken gördüğünü, ona uyanık iken gösterirler. İkincisi, bütün insanların nefsi, kendi bedenlerinden

Kudret Sebebiyle Kalbin Üstünlüğü

Kudret Sebebiyle Kalbin Üstünlüğü Marifet yolundaki insanın, en kıymetli cevheri olan kalbde görünenleri öğrendin. Şimdi de, kudret sebebiyle olan üstünlüğünü izah edelim. Zira, o da meleklerin husûsiyetlerindendir. Diğer hayvanlarda yoktur. Bu da şöyledir: Melekler, madde âlemini emri altında bulundururlarsa, Allahü Teâlâ’nın izni ile insanların ihtiyaçlarını gördükleri zaman, baharda yağmur getirirler, fırtına koparırlar, hayvanları ana rahminde,

Her İnsan Fıtrat Üzere Doğar

Her İnsan Fıtrat Üzere Doğar Bu hâllerin peygamberlere mahsus olduğu zannedilmesin. Zira, bütün insanların cevheri, fıtratta [yaratılış, karakter] buna uygundur. Şöyle ki: Hiçbir demir yoktur ki, kendisinden saf hâlinde iken âlemin görüntüsünü içine alan bir ayna yapılmasın. Ancak pas, onun cevherine işler ve onu ziyan eder. Bunun gibi, dünya hırsı, şehvet ve günahların galib geldiği

Kalb Penceresi, Uyanıklıkta da Âlem-i Melekûta Açık Olur

Kalb Penceresi, Uyanıklıkta da Âlem-i Melekûta Açık Olur Kalb penceresinin, uyumadan ve ölmeden âlem-i melekûta açılmayacağını sanmamalıdır. Böyle değildir! Bilâkis uyanık iken, bir kimse riyazet eder [nefse istediklerini vermez] kalbi gazab, şehvet ve fena huyların elinden, bu dünyanın aşağı hâllerinden kurtarır, yalnız bir yerde oturur, gözlerini yumar, duygularını çalıştırmaz, kalbini âlem-i melekût ile münâsebete geçirir

Kalb Âleminin Şaşılacak Hâlleri

Kalb Âleminin Şaşılacak Hâlleri Kalb âleminin şaşılacak hâllerinin sonu yoktur. Üstünlüğü de şaşılacak hâllerinin, her şeydekinden daha çok olmasındadır. Çok insanlar bundan gafildirler [habersizdirler]. Üstünlüğü iki sebebledir: Birincisi ilim, ikincisi kudrettir. İlim sebebiyle üstünlüğü iki tabakadır: Birini herkes bilebilir. Diğeri ise, daha örtülüdür, herkes anlayamaz. Bu, öncekinden üstündür. Zahiri olan bütün ilimleri ve san’atları bilmesidir.