Gerçek Hikaye “Nil Nehrine Bırakılan Bebek”

Gerçek Hikaye  “Nil Nehrine Bırakılan Bebek”

Gerçek Hikaye "Nil Nehrine Bırakılan Bebek" 1 İlim Saati
Gerçek Hikaye

Gerçek Hikaye: Mısır hükümdarı Firavun, bir gece rüyasında bir ateşin tahtını yerle bir ettiğini gördü. Etrafındaki insanlar bu rüyayı, doğacak bir erkek çocuğun Firavun’u tahtından indireceği şeklinde yorumladı. Bu sebeple Firavun, o yıl doğan bütün erkek çocukların öldürülmesini emretti.

O yıl doğan bebeklerden birisi de Musa idi. Bu yüzden onun hayatıda tehlike altındaydı. Musa’nın annesi, bebeğinin hayatını nasıl kurtaracağını düşünürken Allah ona şu bilgiyi verdi:

“Onu emzir. Başına bir şey gelmesinden korktuğun zaman da onu suya bırak. Üzülme, korkma. Çünkü biz, onu sana geri vereceğiz.” (Kasas Sûresi, 7. Âyet)

Annesi, bebeğini şefkatle emzirdi. Sevgili yavrusunu öptü ve onu Rabbine emanet ederek bir beşik içinde Nil nehrine bıraktı. Musa’nın kız kardeşi henüz çocuktu. O da suyun üzerinde akıp giden beşiği gizlice takip etti. Nehrin akıntısında sürüklenen beşik, Firavun’un sarayının önüne kadar geldi. Firavun’un karısı Asiye, nehir kıyısında gezerken sudaki beşiği fark etti ve yanına yaklaşıp örtüyü açtığında çok şaşırdı. Çünkü beşikte sevimli bir bebek, olup biten her şeyden habersiz bir şekilde uyuyordu. Hemen bebeği kucağına aldı. Kendi çocuğuymuş gibi ona bir anda içi ısınmıştı. Kocası Firavun’un yanına gitti. Bu çocuğu çok sevdiğini söyleyip, ona kötü bir şey yapmamasını istedi.

Firavun’un ikna olmasıyla Musa, sarayda yaşamaya başladı. Ama bebeğin sağlıklı beslenmesi için anne sütü gerekiyordu. Ülkenin her tarafına bir sütanne arandığı duyuruldu. Ancak bebek, hiçbir kadının sütünü kabul etmiyordu. Musa’nın kız kardeşi saraya gelerek onu emzirebilecek bir sütanne bildiğini söyledi. Böylece Musa’nın kendi annesinin çağrılmasını sağladı. Durumu haber alan Musa’nın annesi saraya giderek bebeğe sütannelik yapmak istediğini söyledi. Bebek, annesinin sütünü kabul etmişti. O kadının Musa’nın öz annesi olduğunu bilmiyorlardı. Ama Allah, tevekkül ve sabır gösteren anneyi yavrusuna kavuşturmuştu. Böylece Musa, Firavun’un sarayında öz annesiyle birlikte büyümeye başladı.

Musa, dürüstlüğü ve güzel ahlâkı ile çevresindeki insanları etkileyen bir genç olmuştu. Daha sonra Allah, Musa’yı peygamber olarak görevlendirdi ve ondan zalim Hükümdar Firavun’a giderek dinini anlatmasını istedi. Hazreti Musa, kendisi gibi peygamber olan kardeşi Hazreti Harun’la beraber Firavun’a gitti. Onu, Allah’ın varlığını ve birliğini tanımaya, sadece Allah’a inanmaya çağırdı. Ancak Firavun bu çağrıyı reddetti. Hazreti Musa’ya peygamber olduğunu ispatlaması için bir mucize göstermesi gerektiğini söyledi.

Allah, Hazreti Musa’dan elindeki asâyı yani bastonu yere atmasını istedi. Asâyı atınca asâ bir yılana dönüştü. Firavun bunu bir sihir zannetti ve derhal sihirbazlarını çağırarak onlara “Hemen Musa’nın sihirlerini yok edin!” diye emir verdi. Sihirbazlar bütün hünerlerini gösterdiler. İplerin ve ağaç dallarının yılancıklar gibi yerde kıvrılmasını sağladılar. Ancak Hazreti Musa’nın asâsı bütün sihirleri yuttu ve yok etti. Sihirbazlar Hazreti Musa’nın yaptığının sihir olmayıp Allah’tan bir mucize, yani insanın yapamayacağı harika bir olay olduğunu anlayınca Allah’a iman ettiler. Fakat Firavun iman etmedi. Kendisini bırakarak Allah’a gönülden bağlanan sihirbazları zalimce cezalandırdı.

Hazreti Musa halkını yanına alarak Mısır’dan çıkmaya karar verdi. Bunu haber alan Firavun, onları yok etmek için ordusuyla peşlerine düştü ve Kızıldeniz kıyısında onlara yetişti.

Hazreti Musa, Yüce Allah’a kendisine yardım etmesi için dua etti. Allah, ona elindeki asâyı denize vurmasını emretti. Asâsını denize vurunca deniz ikiye ayrıldı. Bunun üzerine Hazreti Musa ve yanındakiler denizde açılan yoldan karşı kıyıya geçtiler. Firavun ve ordusu da bu yoldan geçmek isteyince, deniz tekrar birleşti. Firavun ve ordusu dev dalgalar arasında boğuldu. Böylece Allah kendisine inananları, inkâr edenlerin kötülüklerinden korudu.

Hz. Musa İsrailoğulları’na gönderilen peygamberlerden üçüncüsüdür. Hz. Musa, Yakup peygamberin neslinden gelen bir peygamberdir. Annesinin adı İmran, kardeşinin adı ise Harun’dur. Mısır’da doğmuş ve yaşamıştır. İsrailoğulları’na yapılan zulümler sebebi ile peygamber olarak Mısır’a gönderilmiştir. Hz. Musa Allah ile konuştuğu için de “Kelimullah” sıfatına layık görülmüştür.

hikaye, hikaye oku, dini hikaye, islami hikaye, hz Musa, Hz Musa nın hikayesi, kızıl deniz, firavun, mısır, peygamber, dua, iman, Kasas Suresi, gerçek hikaye, gerçek dini hikaye, mısır hükümdarı, nil nehri, çocuk hikayeleri, çocuklar için hikayeler, çocuklara dini eğitim, 

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir