Hazret-i Ümmü Gülsüm (r.a) Ümmü Gülsüm radıyallahu anha, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin üçüncü kızı… Mekke müşriklerinin şiddetli ambargoları altında büyüyen çilekeş bir genç… Annesi ve iki ablasının vefatlarını küçük yaşta gören sabır ve metanet sahibi bir iman eri… Ablası Rukıyye (r.anhâ) ile kader çizgileri birbirine benzeyen ikiz gibi iki kardeş… Her ikisi de iman
Bu yazıyı Semerkand Dergisinde okumuştum çok hoşuma gitti ve paylaşmak istedim. İlim ve doğru ölçü hayatımızdaki yerini çoktandır yitirdi. Çoğu konu ve kavramda anlayış yanlış, ölçü yanlış. Rüya ve ilham, bu yanlışlık ve ölçüsüzlüğün merkezinde kalan binlerce konudan ikisi. Rüya ve ilham nedir? Bilgi ve hüküm kaynağı olarak kullanılabilir mi? Bu konularda kimlere başvurulmalıdır? İşte
Kurtubi, ölümün, Peygamberler için şiddetli olmasındaiki fayda var, demiş. Birincisi, faziletlerini tekmil etmek, derecelerini yükseltmektir. Bu bir eksiklik bir azap değildir. “İnsanların en fazla belaya uğrayanları peygamberler ve bunlara benzeyenlerdir.” Bu hadisin ifade ettiği kemâl sıfatıdır. İkincisi, insanlara ölüm acısını göstermektir. Çünkü ölüm gizli bir şeydir. İnsan sekeratta olan bazılarının yanına gider. Hiç bir ızdırap
“Ümmetimin hepsi affa mazhar olacak; günahı açıkça işleyenler hariç. Kişinin geceleyin işlediği kötü bir ameli Allah örtmüştür. Ama sabah olunca o kişi ; “Ben bu gece şu işleri yaptım!” der. Böylece geceleyin Allah onu örtmüş olduğu halde, sabahleyin üzerindeki Allah’ın örtüsünü açar. İşte bu da günahı aleni işlemenin bir çeşididir.” Hadis-i Şerif “Kalp aynaya benzer,
Nakşibendî yolunun büyüklerinden Ahmed Ziyaüddin k.s. hazretleri bu yolun adaplarını şöyle sıralıyor; – Ehl-i sünnet itikadına sahip olmak. – Tövbesine sadık olmak, – Haksızlık ettiği kimselerle helalleşmek, – Kimseye zulmetmemek, zalime yardım etmemek, ona meyletmemek, – Hısım, akrabanın gönlünü almak, – Bütün işlerde Hz. Peygamber s.a.v.’ın sünnetinin gerektirdiği edebe uymak, – Her hususta zihni açık