Kamil Mürşidin Farkı Mürşid-i kâmilin diğer insanlardan farkı var mı? Bu fark nereden kaynaklanıyor? Bazı insanlar gerçekten “seçilmiş” olabilir mi? Allah dostu veya mürşid diye tarif edilen bir kimsenin söylendiği gibi olduğunu bilmek mümkün mü? Manevi terbiye için bir mürşid arayanlara bu sorular sık sık sorulmakta. Kur’an-ı Kerim’de, “o da bizim gibi bir insan” kıyaslamasına
Zikrin Çeşitleri Zikir kalp ile ve dil ile yapılabilir. En faziletli olanı ise, hem kalp hem de dil ile beraber yapılanıdır. Eğer ikisinden biri yapılacaksa, kalp ile yapılan daha üstündür. Sonra, biz kalp ile yapılan zikir daha üstündür dediysek de dil, ile yapılan zikir, riya karışacak korkusuyla terk edilmemelidir. Her iki zikri beraber yapmalı ve
Kurtuluş Sebebi Şunu belirtelim ki, Allahu Tealâ’yı bir şekilde zikretmek farzdır. Bu zikrin bir sayısı ve sınırı yoktur. Müminlere verilen ilâhi emir şudur: “Allah’ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.” (Enfal/45) “Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin. O’nu sabah akşam tesbih edin.” (Ahzap/41-42) “Allah’ı çokça zikreden erkekler ve kadınlar var ya, Allah onlar için bir mağfiret
İbadetlerin Özü Zikir bütün ibadetlerin özüdür. Bütün hak dinlerin ortak ibadetidir. Bütün peygamberler de bir anlamda insanlara zikri öğretmek için gönderilmişlerdir. Çünkü denilebilir ki insanın yaratılış gayesi zikirdir. Zikir iki taraflıdır. Birincisi, Yüce Rabbimiz’in insanı zikretmesi, diğeri ise insanın Allah’ı zikretmesidir. Allah’ın sevdiği kullarını anması ile düşmanlarını anması elbette farklı olur. Dostları Allah’ı zikrederken Allah
VARLIKLARIN ORTAK DİLİ ZİKİR Günümüzde zikir denince boş oturan, yapacak başka işi gücü olmayan kimselerin yaptığı “olsa da olur, olmasa da” cinsinden bir ibadet akla geliyor. Bazı insanlar da beş vakit namazını kılan, Kur’an okuyan, ilimle uğraşan, haramlardan kaçan müminlerin gereken zikri yaptığını, ayrıca bir zikre ihtiyacı olmadığını düşünüyor. Oysa Yüce Yaratıcı’ya karşı yapacağımız en