Şeytanın Eli Avucumdadır Huzeyfe (r.a.) anlatıyor: “Resulullah’ın (s.a.v.) yanında yemeğe oturunca, yemeğe başlamadıkça, elimizi yemeğe uzatmazdık. Bir seferinde yine onunla yemeğe oturmuştuk. bir küçük kız çocuğu geldi, sanki arkasından bir iteni var gibi hemen elini yemeğe uzattı. Hz. peygamber (s.a.v.) onun elinden tuttu. Arkadan bir bedevî geldi, sanki onunda arkasından iten biri vardı, alelacele o
İmam Ahmed, “Zühd” de Meymen bin Mehran’dan rivayet ettiğine göreşöyle demiştir: “Ölüm geldiğinde iyilik yapıyorsanız veya eskiden işlediğiniz iyi bir ameli anıyorsanız amel-i salih’te yenisiniz, demektir. İbn-i Ebî Hatem Katade’den; “O Allah ki, ölüm ve hayatı yarattı” meâlindeki âyeti kerimenin tefsirinde şöyle rivayet etmiştir: “Hayat Cibril’in atıdır, ölüm, güzel bir koçtur.” Mukatil ve kelbî şöyle
Nakşibendî yolunun büyüklerinden Ahmed Ziyaüddin k.s. hazretleri bu yolun adaplarını şöyle sıralıyor; – Ehl-i sünnet itikadına sahip olmak. – Tövbesine sadık olmak, – Haksızlık ettiği kimselerle helalleşmek, – Kimseye zulmetmemek, zalime yardım etmemek, ona meyletmemek, – Hısım, akrabanın gönlünü almak, – Bütün işlerde Hz. Peygamber s.a.v.’ın sünnetinin gerektirdiği edebe uymak, – Her hususta zihni açık
Adamın biri Hz. Ali R.a. ‘nın yanına gelerek; – Ben bir günah işledim, dedi. Hz. Ali R.a. : – Tövbe et bir daha o günahı işleme, buyurdu. Adam: – Bunu yaptım fakat dönüp tekrar aynı günahı işledim, dedi. Hz. Ali: -Yine tövbe et ve bundan sonra o günahı bir daha işleme buyurdu. Adam: – Bu
Abdullah B. Mübarek zekât ve sadakaların özellikle ihtiyaç sahibi ilim ehline, alimlere verirdi. Bie defasında kendisine: – Yardımlarını daha geniş tutup herkese dağıtsan daha iyi olmaz mı? denildi. O ise şu cevabı verdi: – Ben peygamberlik makamından sonra alimlerin makamından daha faziletli bir makam bilmiyorum. âlimlerden biri, ihtiyaçlarını gidermek için kalbi meşgul olup çalışmaya başladığı