İmanın Farzları

İmanın Farzları

İmanın Farzları 1 İlim Saatiİmanın Farzları 6’dır;
1) Amentü Billâhi, (Allah’ın varlığına ve birliğine inanma.)
2) Ve Melâiketihî,  (Allah’ın meleklerine inanma)
3) Ve Kütübihî,  (Allah’ın kitaplarına inanma)
4) Ve Rusülihî,  (Allah’ın peygamberlerine inanma)
5) Vel-yevm-il ahiri, (Ahiret gününe inanma)
6) Ve Bi’l-kaderi hayrihî ve şerrihî minallâhi Teâlâ. (Kaza ve kaderin, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanma)

1- Âmentü Billâhi: Allah-ü Teâlâ’nın varlığına, birliğine, varlığının kendi zâtının muktezâsı olduğuna ve bütün yarattıklarını yoktan var ettiğine, kemâl sıfatları ile muttasıf, noksan sıfatlardan münezzeh ve Müberrâ olduğuna, kalbimle inanıp dilim ile şehâdet ve tasdik ederim. Şüphem yoktur ki, O birdir. Ortağı ve benzeri yoktur. O ezelîdir, ebedîdir, varlığının önü ve sonu yoktur, mekânla mukayyet değildir, cihetlerden münezzehtir, varlığı kendi zatının muktezâsıdır, başkasından değildir. Şu zatî sıfatları ile kemallıdır:

Hayat, İlim, Semî, Basar, İrâde, Kudret, Kelâm, Tekvin, Sıra ile manaları:

Hayat: Diridir. Diri olması Hayat sıfatıyladır. Yarattıkları gibi ruh ile değildir.

İlim: Her şeyi bilendir. Bilişi İlim sıfatı iledir. Bizim gibi öğrenmekle değildir.

Semî: Her şeyi işitir. İşitişi Semî sıfatı iledir. Kulak ile değildir.

Basar: Her şeyi görür. Görüşü Basar sıfatı iledir. Göz ile değildir.

İrade: Her şey onun isteği ile olur. Oluşu İrade sıfatı iledir. Bizim gibi kalp ile değildir.

Kudret: Her şeyi yapmaya kadirdir. Kadir oluşu Kudret sıfatı iledir. Beden kuvveti ile değildir.

Kelâm: Kelâm söyleyicidir. Söylemesi Kelâm sıfatı iledir. Dil ile değildir.

Tekvîn: Yaratıcıdır. Yaratması Tekvîn sıfatı iledir. El ve beden ile değildir. Çünkü Allah-u Teâlâ’nın hiçbir sıfatı yarattıklarınınkilere benzemez. Her varlığın yaratıcısı olan Allah-ü Teâlâ yarattıklarının rızıklarını da Tekvîn sıfatı ile yaratır.

Kemâl sıfatları ile muttasıftır. Noksan sıfatlardan münezzehtir.

İnsânî hallerden ve azâlardan, aczden, doğmadan, doğurmadan, erkek ve dişilikten nefisten, şehvetten münezzeh ve müberrâdır. Yerler ve gökler, dünya ve ahiret, cennet ve cehennem onun mülküdür. Mülkünde istediği gibi hükmeder. Onun hükmünü bozacak, bir kuvvet yoktur. O zulümden münezzehtir. Hiçbir mahlûkuna zulüm etmez. Bütün işleri fazlıyla ve adliyledir. Zatı ile kâimdir, Mekâna muhtaç değildir. Dilediğine hidayet eder. Dilediğini dalâlete düşürür. Dilediğini cennetine ve dilediğini cehennemine koyar. Şefaatçilerin şefaati ancak onun izni iledir. İzni olmayan kimselere şefaat imkânı yoktur.

Şimdi ey kardeş, Kâdir, Kayyûm, Mâlik’el-mülk ve Hâkim-i Mutlak olan Allah-ü Teâlâ’dan çok korkup emr-i şerifine uymak, nehiylerinden kaçınmak ve bilhassa imanımızı çok güzel tahkîk ve tâlim etmek, birinci vazifemizdir. Acizliğimizi daima düşünerek hareketlerimizi ona göre ayarlayalım ki, buda ancak Allah-ü Teâlâ’yı iyi bilmek ve farzlarını ve sıfatlarını iyi bilmekle mümkün olur. Mağfiret ve rahmeti vasi olan Mevlâmız, bizlere kâmil ve salim bir imanı nasip ve müyesser buyurarak, kerem ve rahmetini bizlerden esirgemesin, Amîn. 

Bi-hürmeti Seyyid-el mürselîn.

2- Ve Melâiketihî: Yine kalbimle inanıp dilimle şehâdet ve tasdik ederim ki, Allah-ü Teâlâ’nın emr-i şerifini yerine getirirler ve ona itaat ederler, katiyen asi olmazlar, yemezler, içmezler, giymezler, kuşanmazlar, doğmazlar, doğurmazlar, onlarda erkeklik dişilik yoktur. Meleklerin de büyükleri vardır. Bunlar Cebrail, İsrafil, Mikâil ve Azrail aleyhisselâmlardır.

Ayrıca bir takım muhafız melekler de vardır ki, bunlardan bazıları hasenât ve seyyiâtımızı yazmaya, bazıları da bizleri çeşitli belâlardan korumakla görevlidirler.

3- Ve Kütübihî: Yine kalbim ile inanır dilim ile şehâdet ve tasdik ederim ki, Allah-ü Teâlâ’nın Peygamberlerine indirdiği kitapları haktır. Bütün kitapları ezeli kelam sıfatı ile kelamlanmıştır. Bunlardan asla şüphem yoktur. İndirilen kitapların yüzü sahife, dördü de büyük kitap olmak üzere yüz dörttür. Dört büyük kitap şunlardır:

Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an-ı Azimüşşandır.

Kur’an-ı Kerim bizim Peygamberimiz ve Efendimiz Hazret-i Muhammed (Sallallâhü aleyhi ve selleme)’e yirmi üç yılda nazil olmuştur. Kendinden evvel indirilen kitapların hükümlerini kaldırmıştır. Kıyamete kadar ancak Kur’an-ı Kerim’in hükümleri bakî kalacaktır. Değişme ve tahriften korunmuş tek kitap Kurân-ı Kerim’dir.

4- Ve Rusülihî: Yine kalbim ile inanıp dilim ile şehâdet ve tasdik ederim ki, Allah-ü Teâla’nın Peygamberleri haktır. Hepsinin ilki hazreti Âdem aleyhisselâm ve sonuncusu da Peygamberimiz Efendimiz Muhammed Mustafa (Sallallahü aleyhi ve selem)’dir. Bu ikisiyle beraber, aralarında ne kadar peygamber geldiyse hepsine inandım. İman ettim. Ancak Peygamber Efendimiz, yalnız insanlara değil, cinlere de tebliğ vazifesiyle mükellef olarak vazifelendirilmiştir. Kendinden evvelki bütün şeraitlerin hükümlerini kaldırmıştır. Ancak kendi şeraiti kıyamete kadar baki kalacaktır. Kendinden sonra başka peygamber de gelmeyecektir.

5- Ve’l yevmil ahırî, Ve’l-ba’sü ba’del-mevt; Yine kıyamet gününe yani öldükten sonra tekrar dirileceğimize kalbim ile inanıp dilim ile şehadet ve tasdik ederim ki haktır. Kat’iyyen şüphem yoktur. Cenâb-ı Hakk’ın zat, sıfat ve Esmâ-i Şeriflerinden gayri bütün yaratıklar ölecekler. Dünyadaki işledikleri hayır veya şerrin hesabını vermekle mükellef olanlar yine diriltileceklerdir. O günün hesabı haktır. Dünya’da hayır ve sevap işleyenlerin, Cennet’te taltif edilecekleri, şer ve günah işleyenlerin ise cehennemde azap görecekleri haktır. O günde kimsenin kimseye faydası olmaz. Herkes kendi derdiyle baş başadır. Cenab-ı Hakk o günde cümlemizi hesapsız cennetine koyacağı kulları arasına idhâl buyursun, Amîn.

6- Ve Bi’l-kaderi hayrihî ve şerrihi minallâhî Teâlâ: Yine kalbim ile inanıp dilim ile şehâdet ve tasdik ederim ki, hayır da şer de Allah-ü Teâlâ’nın takdiri ilerdir. Biz kullara düşen, irademizi Cenab-ı Hakk’ın rıza-ı şerîfine uygun olarak kullanmaktır. Yani emirlerini tutup, nehiylerinden son derece kaçınmakla mükellefiz. Bunların aksine hareketimizin dünyamızı da ahretimizi de zindan edeceğinden şüphemiz yoktur.

ilim, iman, imanın şartları, Amentü Billâhi, Amentü, kader, kadere inanmak, kıyamet, kıyamet gününe inanmak, melek, meleklere inanmak, peygamber, peygambere inanmak, Allaha inanmak, Allahın kitaplarına inanmak, Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir